30 Kasım 2008 Pazar
Matruşka :)
Kasım ayının 20'sinde Rus Vogue büyük bir parti düzenledi ve hazırladıkları bu matruşka bebekleri müzayedede satışa çıkardı. Kar Rusyadaki yetimler için bağış oldu. Matruşkalar bu sezonki tasarımları yansıtıyorlarmış. İçlerinden çıkan bebekler nasıl acaba onu merak ettim ben :)
Ayrıca; ne yazıkki bu blogu düzenlediğim diz üstü bilgisayarım çöktü. Tüm takip ettiğim siteler, bloglar yalan oldu... O yüzden bazı şeyleri yeniden ayarlamam filan gerekecek, üzgünüm yazılar eskisi kadar sık yayınlanmayacak. Herşeyinizi yedeklerken bookmarklarınızı da göz ardı etmeyiniz :)
22 Kasım 2008 Cumartesi
Erkeklere etekler
Bahar 2009 soldan sağa; John Galliano, Comme des Garçons, and Etro.
Photo: imaxtree
Ne desem boş, erkek modasını pek takip etmem. Ancak 2009 Bahar sezonunu yazmaya başlamadan böyle bir giriş yapmak hoş olur diye düşündüm. Defilelerle sınırlı değil hemde bu moda, ünlüler şimdiden benimsemiş görünüyor, ne de olsa rahat. :) Türkiye'de, kötü bir örnek de olsa, Armağan Çağlayan da giymişti geçenlerde hatırlarsanız.
18 Kasım 2008 Salı
Zip it!
Bu sezon pek çok tasarımcı fermuarları abarttı. Birçok ünlü de bu modaya uydu. Ben de geçen Topshop'ta çok güzel bir elbise beğendim, sade bir elbise sadece arkada fermuarı gayet göz önündeydi. Fermuar severlere duyrulur.
16 Kasım 2008 Pazar
Christian Louboutin
Fall 2008 girimde Pvc leggingslerden bahsederken Victoria Beckham fotoğrafının altına "kırmızı tabanlı ayakkabılara da bayılıyorum" yazmıştım. Soranlar oldu konuyu açayım dedim.
Bu ayakkabıların buluşu Christian Louboutin adlı tasarımcıya ait. Tasarımcı 1979 yılında Paris sokaklarında daha bir çocukken gezerken, Okyanus sanatları müzesi (Museum of Oceanic Art) önündeki tabelada yabancı turistler için yazılmış "Lütfen müze önündeki ahşap zemini çizmeyiniz" yazısını görür. Bu yazıdan çok etkilenen tasarımcı yaşıtlarından farklı olarak okul defterlerini ayakkabı çizimleriyle doldurmaya başlar.
Paris'in sosyete partilerine ve danslarına katılmaya başlayan ve sosyete mensubu insanlara ayakkabılarını satmaya çalışan ancak henüz 16 yaşlarında olan tasarımcı bu konuda o yıllarda çok da başarılı değildir.
Chanel'in ve Staint Laurent'in tasarım okullarında eğitimini sürdürür.
Çeşitli tasarımcıların yanındaki çıraklık döneminden sonra Charles Jourdan'ın yanında çalışmış ve ilerleme kaydedince serbest çalışmaya başlamıştır. İlk mağazasını Paris'te açar ve mağaza seçkin mağazalardan biri haline dönüşür, bunun sebebi sadece tasarımları değildir, mağazasında müşterilere bedava kahve de dağıtılmaktadır. Daha sonra ünlü tasarımcı Roger Vivier'le de çalışma fırsatı yakalar.
Bir defile sırasında ayakkabılardan birisinde bir şey eksikmiş gibi hisseden tasarımcı asistanının Chanel kırmızı ojelerini farkeder ve hemen ojeyi kendisinden ister. Ayakkabının tabanını ojeyle kırmızıya boyayan tasarımcı böylece imzası haline gelecek tasarımını tamamlamış olur.
Bildiğim kadarıyla Türkiye'de de Louboutin tasarımları Beymen mağazalarında satılmaya başlanmıştı uzun bir süre önce. Ayrıca Steven Madden ve Aldo gibi markalarda sık sık Louboutin'in tasarımlarını taklit eder. Tabiki, neyi taklit ettiklerinin farkında olmayan yerli markalarımızı saymıyorum bile :)
12 Kasım 2008 Çarşamba
Obama Modası
Hayır siyasetten falan bahsetmiyorum. Obama gerçekten moda! Amerika'da seçimlerden önce birçok ünlü gibi birçok insan da Obamayı giydi.
Ayrıca Obama modası hakkında konuşulacak bir konu daha varki o da; Michelle Obama. Magazinin çoğu onun kıyafetlerini ve ayakkabılarını konuşuyor, cesur seçimlerine hayran olanlar çok çıktı. Hatta TrendyShoeShop.com sitesine göre Amerikalı seçmenler beyaz saraya bir moda tutkunu, ve büyük ihtimalle bir ayakkabı fetişi atamışlar. Ayrıca Vogue da haftanın en iyi elbisesi listesinde başa oturtmuş Mrs. O'yu.
9 Kasım 2008 Pazar
Mos Mor!
Jeremy Laing
Ben her nekadar siyah ve beyaz krallığında çok mutlu da olsam, bu sene morun da moda olması gerçeği her vitrinden, her tasarımcıdan üstüme üstüme gelmekte. Hayır, moru da çok severim...
Gerek ayakkabılar, gerek kıyafetler morlarla çevrelenmiş.
8 Kasım 2008 Cumartesi
Buzzz...
Havalar soğuyor. Git gide UGG botları giyenler için daha az üzülmeye başlıyoruz sonunda. Kendimiz içinde şöyle sıcak birşeyler edinme zamanı geldi. Bu sezon ceketler bollaştı. Pançolar ve Capelets ( Türkçesi ne bunun?) yeniden ortaya çıktı. Altlarına dar kotlar ve uzun çizmelerle ceket giymemişsinde kazağınlaymışsın gibi bir görünüm veriyorlar. Ancak Panço giymekle çadır gibi olmak arasında fark var, ayarında tutalım.
Ayrıca 2 sene önce görsek gülmekten karnımıza ağrılar girerdi heralde dediğimiz pek çok şey gibi çoraplı parmağı açık (open toe) platformlar çok moda! Ben de şahsen bu modayı beğenerek izliyorum, ve hafiften bir punk havası seziyorum. Ancak bu modada koyu renklere sadık kalınması (özellikle siyah, koyu mor, koyu yeşil fln gibi) , sivri topuklu ayakkabılar veya Birkenstocks hayranıysanız bu modayı aklınızın köşesinden dahi geçirmemeniz gerektiğini söylemeyi görev bilirim.
Hafif ucu açık, hafif platform tadında ayakkabılarla çok şık duruyor!
FALL - 2008
Bu sezon siyah - beyaz! Ancak önümüze kırmızı aksesuarlar, kırmızı rujlar çıkmakta. Kırmızı rujlar zaten artık heryerde, gerçekten çok moda.
Uzun zamandır arzu ettiğim şey simsiyah sade bir ayakkabıydı. Sonunda bu sezon ona kavuştum çünkü moda oldu :) Heryerde sade ayakkabılar, rüyada gibiyim. Pullardan, çiçeklerden hoşlananlar: biraz beklemeniz gerekecek üzgünüm.
Taytlar üstüne bol kazaklar trendi devam ediyor. Altlarına çılgın taytlar, çoraplar, topuklular size kalmış, gerçekten çok güzel olabiliyor. Söz taytlardan açılmışken bir modadırki geliyor, Türkiye'de örneklerini görmek için sabırsızlanıyorum,ki gerçekten komik olacaklar bazıları, PVC Leggings! Moda bukadar siyaha, beyaza, koyuya kaymışken punk, gotik gibi unsurların etkileşimini hiçe saymak tabiki zor. Ve modacıların da tutup bir iki gotik unsuru modaya, ordan da kokoşlara uyarlamasını izlemek gerçekten güzel, eğlenceli. Bakalım daha neler olacak. Bu konuya nerden mi geldim? Pvc leggings'i google'layında anlarsınız :) İlk göze batan siteler gotik alışveriş siteleri :) Gel gelelim bu ayın ELLE dergisinde de bulunmakta, Victoria Becham'ın bacaklarında da!
Ah şu altı kırmızı siyah ayakkabılara da hastayım, belirtmeden geçemeyeceğim.
Bu sezonun olmazsa olmazlarından bir diğeri ise kalem etekler! Diz altındaki dar etekler, gerçekten her tasarımcının kaleminden çıkmış sanki bu sezon. Kalem etek deyince, tabiki siyahlar, griler yine. Zayıf da gösterir diyorlar, ben bilemiyorum. Ancak kalem etek alıpta altına renkli soket çorapla topuklu giymek için sabırsızlanmaktayım.
Eh şimdilik böyle özet bir dosya yeterli olacak sanırım. İlerde bukadar çok şeyi bukadar kısa kısa bahsetmeyi düşünmüyorum, ilk yazımdır affedin.
Gidip kendinize güzel siyah dar kesim bir elbise alın. Ne zaman lazım olacağı belli olmaz :)
Başlıyoruz!!!
Herkese selamlar!
bu blogun ilk başlardaki okuyucuları muhtemelen benim arkadaş kitlem olacak. Ancak şimdiden söyleyeyim şaşırmayınız.
Amacım içinde bulunduğumuz dönem ve gelecek dönem modası hakkında bilgiler vererek, bazı terimleri açıklamak, markalar tanıtmak, filan falan.
Bu ilk giriyi böyle minnacık bırakarak diğerlerine başlamak niyetindeyim ki kimse bu giriyi görmesin :)
Moda da alışveriş kadar eğlenceli, öyleyse;
İyi eğlenceler!
bu blogun ilk başlardaki okuyucuları muhtemelen benim arkadaş kitlem olacak. Ancak şimdiden söyleyeyim şaşırmayınız.
Amacım içinde bulunduğumuz dönem ve gelecek dönem modası hakkında bilgiler vererek, bazı terimleri açıklamak, markalar tanıtmak, filan falan.
Bu ilk giriyi böyle minnacık bırakarak diğerlerine başlamak niyetindeyim ki kimse bu giriyi görmesin :)
Moda da alışveriş kadar eğlenceli, öyleyse;
İyi eğlenceler!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)